Yenilenebilir enerjideki gelişmeler biyolojik çeşitliliğin yoğun olduğu alanları tehdit ediyor
Queensland Üniversitesi'nden bir araştırma ekibi, güneş, rüzgar ve hidroelektrik tesislerinin vahşi doğada, korunan alanlarda ve önemli biyolojik çeşitlilik alanlarındaki yerlerini haritalandırdı.
UQ Yer ve Çevre Bilimleri bölümünden José Rehbein, bulgulardan endişe duyduğunu belirtti.
Rehbein, "Halihazırda önemli biyolojik çeşitlilik alanlarında faaliyet gösteren 2200'den fazla yenilenebilir enerji tesisinin yanı sıra 900 tane daha inşa ediliyor. Enerji tesisleri ve çevresindeki yollar, artan insan faaliyeti gibi doğal çevreye inanılmaz zarar verebilir" dedi.
Bu gelişmeler biyoçeşitliliği koruma çabalarıyla uyumlu değil.
Batı Avrupa'daki yenilenebilir enerji tesislerinin çoğu ve gelişmiş ülkeler biyolojik çeşitlilik gösteren alanlarda bulunmaktadır. Rehbein, geliştiricilerin Asya ve Afrika'da inşa halindeki tesisleri yeniden gözden geçirmeleri için hala zaman olduğunu söylüyor.
Ancak araştırmacılar, bu çalışmanın yenilenebilir enerjiyi kötülemek olarak yorumlanmaması gerektiği konusunda hemfikir.
Araştırmacılara göre kilit nokta, yenilenebilir enerji tesislerinin biyolojik çeşitliliğe zarar vermedikleri yerlerde inşa edilmesini sağlamak."Yenilenebilir enerji gelişmeleri, karbonun emisyonlarını azaltmasında yardımcı olmasının yanı sıra, biyolojik çeşitliliği de göz önünde bulundurmalı ve biyolojik çeşitlilik üzerindeki olumsuz etkilerin gerçekten sürdürülebilir olmasını sağlamalıdır."
Ekip, hükümetleri, sanayi ve kalkınma organizasyonlarını yenilenebilir enerji tesislerini koruma alanlarına genişletmekten kaçınmaya ve alternatif yerler planlamaya çağırıyor.
Çalışmaya detaylarına ulaşmak için: https://onlinelibrary.wiley.com/doi/abs/10.1111/gcb.15067
Kaynak: https://www.sciencedaily.com/