3. Uluslararası Kozmetik Kongresi Antalya’da Başladı
Kongre'de, kozmetik dünyasındaki minimalist yaklaşımı destekleyen bilimsel gelişmeler, yenilikler, yaklaşımlar ele alınıyor. Yurt içi ve yurt dışından 500 ‘e yakın kozmetik sektörü ve bilim camiasından kişinin katıldığı kongreye, İngiltere, İtalya, Japonya, Taylan, Ukrayna, Portekiz, Hindistan, İsrail gibi ülkelerden de katılımcılar yer alıyor.
Kilis 7 Aralık Üniversitesi Gıda Mühendisliği Bölümünden Prof. Dr. Nazım Şekeroğlu, Antalya'da düzenlenen "3. Uluslararası Kozmetik Kongresi" çerçevesinde gazetecilere yaptığı açıklamada, Türkiye'de bulunan 10 binin üzerinde bitki türünün üçte birinin endemik olduğunu söyledi. Türkiye'nin coğrafi konumu, kozmopolit önemi, İpek ve Baharat yolları gibi rotalardan dolayı etnobotanik bilgi birikimiyle ön plana çıktığını belirten Şekeroğlu, "Türkiye bitkisel ürünler konusunda Çin, Hindistan, Uzakdoğu ve Güney Amerika gibi ülkelerle yarışır konuma geldi çünkü bitki zenginliğimiz var" diye konuştu. Özellikle kozmetik alanında çuvallarla yurt dışına gönderilen bitkilerin, parfüm, krem olarak 50-100 katı fiyatla satın alındığını vurgulayan Şekeroğlu, bunun da Türkiye'de üretilmesi gerektiğini vurguladı.
Şekeroğlu: "Milli kozmetikte öne çıkmak istiyoruz"
Türkiye'nin ileriye dönük vizyonunda milli ilaçta olduğu gibi milli kozmetik konusunda da ön plana çıkmak istediklerini aktaran Şekeroğlu, şöyle devam etti:
"Ülkemizde ve dünyada kozmetik kullanımı giderek artıyor. İnsanlar güzelleşmek, genç kalmak istiyorlar. Bunun için özellikle kimyasal içerikli kozmetikler kullanıyorlar. Bir kadın güzelleşmek, kırışıklarını gidermek, daha parlak görünmek için günde 12 farklı kozmetik ürün kullanıyor, bunların içerisinde 170 farklı kimyasal var. Özellikle genç kesim kozmetik konusunda ciddi ürün kullanıyor. Bir günde kullandıkları 170 kimyasalın çoğu ağır metal içeriyor. Bunun yerine daha etkin, kalıcı ve doğal kozmetikler üretmemiz gerekiyor."
Üniversite, sanayi ve özel sektör işbirliğiyle kimyasal içermeyen sağlıklı kozmetik ürünler üretmek için çalıştıklarını dile getiren Şekeroğlu, "Uluslararası arenada Türkiye'nin doğal kozmetikler konusunda ön plana çıkacağını düşünüyoruz. En büyük üretici Çin, peşinden Hindistan geliyor. Türkiye olarak ilk beş ülke arasında olacağız. Kozmetik ürünlerinde dünyada 2025'e kadar 500 milyar dolar bütçeye ulaşması bekleniyor. Bunda doğal kozmetiklerin yeri 50 milyar dolar civarında. 2050'de doğal kozmetiklerde yüzde 50 paya ulaşılacak. Türkiye'nin de bu sektördeki payının daha da artacağını düşünüyoruz." şeklinde konuştu.
"Yemediğiniz şeyi yüzünüze sürmeyin"
Özellikle genç yaştan itibaren yoğun kozmetik kullanan insanlarda cilt kanseri, iltihaplanma ve yaralar ortaya çıkabildiğine dikkati çeken Şekeroğlu, bunların tamamen kimyasallardan kaynaklandığını ifade etti. Anadolu'nun doğal kozmetikler açısından çok zengin olduğunu, kozmetikte kullanılan zeytinyağının antioksidan özelliği bulunduğun vurgulayan Şekeroğlu, "Yemediğiniz bir şeyi yüzünüze sürmeyin." uyarısında bulundu.
Kongre’nin açılış konuşmasında konuşan Kozmetik Üretici ve Araştırmacıları Derneği Başkanı Levent Kahrıman ise yaptığı açıklamalarda;
Türkiye'nin kozmetik sektöründen yılda 4 milyar dolar gelir elde ettiğini, tüketimin artmasıyla fiyatların düştüğünü söyledi. Türkiye'de kozmetik pazarının 4 milyar dolar seviyelerinde olduğunu anlatan Kahrıman, bu anlamda iyi tesisler ve yetişmiş iş gücüne sahip olunduğunu ifade etti. Yakın ülkelere de ihracat yapıldığını belirten Kahrıman, "Türkiye'deki üreticiler dünyadaki temsilcileri buraya çağırıyor. Dünyadaki markalara özel üretim yapabilecek tesislerimiz var. 4 milyar doların bir kısmı ihracattan elde ediliyor. Örnek olarak şampuanın yüzde 60'ı ihracat, yüzde 40'ı ithalat. Global markalar da Türkiye'de üretim yapmak istiyor" dedi. Türkiye'nin jeopolitik durumunun yurt dışındaki yatırımcıları cezbettiğini kaydeden Levent Kahrıman, "Lavanta, gül, ölmez otu son zamanlarda oldukça revaçta. Ürünler artık çok kısa sürede son tüketiciye ulaşıyor. Bu da kozmetik ürünlerin fiyatlarında ciddi düşüşe neden oldu. Bu düşüş Türkiye'de kozmetik tüketimini artırdı. Ürün sayılarında da artış var. Türkiye önümüzdeki zamanlarda Ortadoğu ve Avrupa'nın üretim merkezi olacak" diye konuştu.
Kongre Başkanı Fuat Arslan’ da yaptığı konuşmada, bu yıl Portekiz, İtalya, Hindistan, İngiltere başta olmak üzere 10 ülkeden katılımcılar olduğunu kaydetti. Firmalararası birebir görüşmelerin de yapılacağını vurgulayan Arslan, "Minimalizm dünyada çok konuşulan bir konu. Özellikle girdi ve içerikle maksimum fayda sağlanabilecek bir model. Paketleme, regülasyonlar, kullanıcı alışkanlıkları birçok yönüyle bu kavramı ele almak istiyorum. Kozmetik ürünlerle, çevresel ve insanla ilgili problemler oluşuyor. Çevresel problemlerin gün geçtikçe arttığı bir noktada, tekrar üreticilerimiz, firmalarımız kendilerini çek etme imkanı bulacak" dedi. Arslan, hem çevresel atık kısmının çok daha azaldığını hem de insan açısından sağlık problemlerinin minimalize edilmiş olduğunu sözlerine ekledi.Kongrenin bilim kurulu üyesi olan Sağlık Bilimleri Üniversitesi Eczacılık Bölümü'nden Dr. Ecz. İsmail Aslan ise kongrede minimalist kozmetikler üzerine görüşlerin yer alacağını söyledi. Kozmetik alanında yetişmiş insan gücüne ihtiyaç olduğunu vurgulayan Dr. Aslan, "Ciddi anlamda ihtiyacımız var. Önümüzdeki 5 yıl içerisinde dünyadaki kozmetik ekonomisinde ilk 10 ülke arasına girmek için üniversitelerin ciddi desteğine ihtiyaç var" dedi.
3 gün sürecek olan kongre 9 Kasım günü sona erecek.
Haber için kullanılan kaynaklar: haberler.com, timeturk.com