Bosch Geleceğini Yapay Zeka, Elektromobilite ve Yeşil Hidrojende Görüyor
Bosch'un ana işlerinden biri olarak elektromobilite kendini ispatlıyor. Denner, sadece bu yıl 700 milyon avro ek yatırım olmak üzere şirketin bu alanda ciddi yatırımlar yaptığını belirtti. Şimdiye kadar, şirketin elektromobilite alanındaki ön yatırımları toplamda 5 milyar avroya ulaştı. Halihazırda Bosch’un elektrikli güç aktarım mekanizması bileşenlerinden elde ettiği satış gelirleri, neredeyse yüzde 40 ile pazardan iki kat daha hızlı büyüyor. Yıllık satışların 2025 yılına kadar 5 milyar avroya çıkarılması ve başa baş rakama bir yıl erken ulaşılması hedefleniyor. Çevrimiçi düzenlenen toplantıda Bosch CEO’su, “Elektromobilitenin gelecek açısından önemli olduğu uzun bir süredir biliniyor. Ön yatırımlarımız artık karşılığını vermeye başladı” dedi. Bosch, 2020 yılı sonuna kadar toplam değeri 20 milyar avronun üzerinde sipariş almıştı.
Bu yılın ilk üç ayında Bosch Grubu satışları bir önceki yıla göre yüzde 17 oranında arttı. Bosch Grubu CFO’su ve Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Prof. Stefan Asenkerschbaumer, “İyi bir ilk çeyrekle Bosch, 2021 yılına başarılı bir başlangıç yaptı.” dedi. Asenkerschbaumer, 2021 yılına duyduğu güveni dile getirirken, yine zorlu bir yıl olmasını bekliyor. Cari raporlama döneminde satışların bir önceki yıla göre yaklaşık yüzde 6 oranında artması beklenirken, operasyonlardan elde edilen kar marjının hafif bir artışla yüzde 3 civarına yükselmesi öngörülüyor. Asenkerschbaumer, “2021 yılı, önümüzdeki iki-üç yıl içerisinde yaklaşık yüzde 7'lik hedef marjımızı yeniden elde etme yolunda yolumuzda önemli bir kilometre taşı olacaktır” dedi. Pandemiye rağmen 2 milyar avroluk faaliyet sonucu (faaliyetlerden FVÖK) ile cesaret verici 2020 ticari yılı, Bosch’un gelecek açısından öneme sahip alanlarda yatırım yapmaya devam etmesine olanak sağlamasından dolayı şirket açısından son derece önemli. Satışlar 71,5 milyar avroya ulaşırken, araştırma ve geliştirme harcamaları 5,9 milyar avro ile aynı seviyede kaldı ve faaliyetlerden FVÖK marjı yüzde 2,8'e ulaştı.
Bağlanabilirlik mega trendi: Müşteriler, gelişmenin ayrılmaz bir parçası haline geliyor
Bosch, geleceğin işini yaratmak ve lider AIoT şirketi olmak için bağlanabilirlik (nesnelerin interneti, IoT) ve yapay zekanın (AI) bir araya getirilmesindeki tecrübesi sayesinde elde ettiği rekabet avantajından fayda sağlamayı hedefliyor. Bosch, yapay zeka özellikli ürünlerin önümüzdeki birkaç yıl içinde milyarlarca avro değerinde satış sağlayacağını öngörüyor. Geçtiğimiz yıl 4 milyon adet olan eve yönelik bağlanabilirlik özellikli cihaz satışlarının, 2021’de iki katına çıkarak 8 milyon adede ulaşması bekleniyor. Ayrıca Bosch, yapay zekayı müşterilerinin ürünlerini nasıl kullandıklarıyla ilgili verileri değerlendirmek ve böylece bu müşterilere yeni işlevler ve servisler yaratan yazılım güncellemeleri sağlamak istiyor. Denner, “Nesneleri birbirine bağlamak, nesnelerin nasıl kullanıldığıyla ilgili bilgi elde edilmesini sağlar. Bu, ürünlerimizi sürekli olarak geliştirmemize, güncel tutmamıza ve müşterilerimize daha fazla fayda sağlamamıza imkan sunuyor” dedi. Örneğin, video güvenliği alanında, nöral ağlara dayalı video analizi yeni olasılıklar ortaya çıkarıyor. Bu amaçla Bosch, detektörleri hem yeni kameralara hem de monte edilmiş cihazlara bağlanabilen bir yapay zeka kutusuna entegre ediyor. İlk uygulama, zorlu aydınlatma koşullarında bile, yoğun trafikte araçları tespit edip yerlerini belirleyebilecek bir trafik detektörü. Şirket, müşteri uygulamasına ne kadar çok veri akarsa, doğru kaza tespiti de dâhil olmak üzere yapay zekânın çok daha fazlasını yapabileceğini söylüyor.
Elektrifikasyon mega trendi: Birçok iş alanında yeni fırsatlar
İklim değişikliğiyle mücadelede küresel çabalar, elektrifikasyonu ve yeşil hidrojeni hızlandırıyor. Denner, elektrifikasyonun birçok iş alanında yeni fırsatlar yarattığına inanıyor: “Elektrifikasyon, sadece otomobillerdeki elektrikli sürüşler için değil, aynı zamanda binalarda elektrikli ısıtma için de çözümler gerektiriyor.” Elektromobilite alanında değişimin en önemli temel etkenleri, düşen pil maliyetleri ve iklim eylemi hedeflerini karşılamak üzere tasarlanmış olan emisyon standartlarıdır. Özellikle ısıtma ve iklimlendirme gibi bina teknolojilerinde, ısı pompaları ve yenilenebilir enerji kullanımı giderek artıyor.
Örneğin, ısıtma sistemlerinde Bosch, elektriğe dayalı çözümlerle pazardan çok daha hızlı büyüyor. Isı pompası satışları 2020 yılında yüzde 20’den fazla artış gösterdi. Denner 2025 yılına kadar bunun üçe katlanmasını hedefliyor. Şirket ayrıca, Avrupa Yeşil Anlaşması’na göre talep edilen konut binalarının yenilenmesinin, büyümeye güçlü bir teşvik sağlamasını da bekliyor. Bosch, bu doğrultuda “yatırım gücü, büyük ölçekli üretim kapasitesi ve ticarileştirme uzmanlığından" fayda sağlamak istiyor. Şirketin özellikle verimli ve sessiz çalışan havadan suya ısı pompaları söz konusu olduğunda, 2020 yılında Almanya'da satış adetleri neredeyse iki katına çıktı.
Hidrojen mega trendi: Yakıt hücresi pazarı milyarlarca dolar değerinde
Bosch, hidrojen mega trendinin büyüyen pazarına da odaklanıyor: Şirket, AB'deki yeşil hidrojen pazarının yıllık yüzde 65 büyüme hızı ile 2030 yılına kadar yaklaşık 40 milyar avro olacağına inanıyor. Yakıt hücreleri hidrojeni elektriğe çeviriyor ve Bosch, hem sabit hem de mobil yakıt hücreli çözümler geliştiriyor. Bosch, 2021-2024 yılları arasında bu teknolojiye bir milyar avronun üzerinde yatırım yapmayı planlıyor. Denner, “Bosch zaten hidrojene hazır” derken, bu yıl, 100 sabit yakıt hücreli tesisin faaliyete geçirilmesi planlanıyor. Bu tesisler, veri merkezleri, sanayi üreticileri ve konut alanları gibi kullanıcılara elektrik sağlayacak. Almanya'nın Bamberg kentinde bulunan katı oksit yakıt hücresi, Mart 2021 sonunda kentin kamu hizmetleri kuruluşu Stadtwerke Bamberg ile birlikte hizmete girdi.
Bosch, mobil yakıt hücresi bileşenleri pazarının on yıl sonunda 18 milyar avro civarında olacağını tahmin ediyor. Denner, Bosch'un bu alanda iyi bir konumda olduğunu düşünüyor: “Bu pazarda lider olmak için gereken şeylere sahibiz.” Bosch, yakıt hücreli güç aktarma mekanizmaları üretmek üzere kısa bir süre önce Çinli in Qingling Motor Group ile bir ortak girişim kurdu. Bu yılın sona ermesinden önce, 70 kamyonluk bir test filosu yollarda olacak.
Denner: AB planları, karbon nötrlüğü tehdit edebilir
Denner, AB'nin Euro 7 emisyon standardına ilişkin ilk planlarının mantıklı olduğuna inanmıyor. Bununla birlikte Denner, tartışmanın hareket kazanmasından ve daha objektif hale gelmesinden duyduğu memnuniyeti de dile getirdi. Denner, bunun nedenini şöyle açıkladı: “İklim eylemi, sadece içten yanmalı motorun sonu ile ilgili değildir. Fosil yakıtların sonuyla da ilgilidir. Ve elektromobilite ve yeşil şarj gücü karayolu taşımacılığını karbon nötr hale getirirken, yenilenebilir yakıtlar da bunu sağlıyor.”
Bosch CEO'su, iklim nötr mobilitenin neredeyse 1960’larda Ay’a gitmek kadar iddialı bir hedef olduğunu hatırlattı. Ama büyük hedefi “Ay’daki ilk insan" olarak belirlemek ve ABD Başkanı Kennedy'nin o zamanlar yaptığı gibi bunu nasıl başaracağımıza karar vermeyi mühendislere bırakmak yerine, Avrupa Komisyonu işleri tersten yapıyor. Denner, “Bu, iklim eylemine alternatif yollar belirlemenin kesin bir yoludur. Toplum iklim eylemini gerçekten istiyorsa birbirimize karşı teknolojik yaklaşımlar sergilemek yerine bunları bir araya getirmeliyiz.” dedi.
Hedef: Tüm değer zincirinde karbon emisyonları azalacak
Bosch Grubu, kendi iklim eylem hedeflerini planlandığı gibi sürdürüyor. Dünya genelinde 400'den fazla lokasyona sahip Grubun iklim nötr statüsü belgelenirken, Kapsam 3 olarak bilinen hedeflere ilişkin planlar da somutlaşıyor. Grup, 2030 yılına kadar, tedarikçilerden müşterilere kadar tüm değer zinciri boyunca karbon emisyonlarını 2018 yılındaki orana göre yüzde 15 oranında, yani 67 milyon ton azaltmayı hedefliyor. Denner, “Çabalarımız, ürün portföyümüzü enerji verimliliğine ve hatta teknoloji değişimine yönlendirecek. Gelecekte, bir tedarikçinin veya lojistik sağlayıcısının karbon ayak izi, yeni satın alma sözleşmelerinin yapılmasına ilişkin kriterlerden biri olacak.” dedi.
2021 yılı genel görünümü: Güvene rağmen bu yıl zorlu olmaya devam ediyor
Bosch Grubu, geçen yıl yüzde 3,8’lik bir daralmanın ardından, küresel ekonominin bu yıl yüzde 4’ün biraz altında büyümesini bekliyor. Asenkerschbaumer, “2021'e güvenle girsek de pandemi önemli riskler oluşturmaya devam ediyor” dedi. CFO, Bosch'un başta yarı iletkenler olmak üzere otomotiv sektöründeki pazar darboğazlarının özellikle farkında olduğunu belirtti. Şirket, bu gergin durumda müşterilerini desteklemek için elinden gelen her şeyi yapıyor. Ancak, kısa vadede bir iyileşme beklenmiyor ve bu yıl da bu durum iş gelişmelerini etkileyebilir. Asenkerschbaumer, uzun vadede otomotiv sektöründeki tüm tedarik zincirlerinin kesintilere daha az eğilimli hale gelmesi gerektiğine inanıyor. Ayrıca, mobilite işinin elektromobilite, otonom sürüş ve elektronik mimariler gibi gelecek açısından önem arz eden alanlarla uyumlu hale getirilmesi büyük yatırımlar gerektiriyor. Asenkerschbaumer, “Bu derin dönüşümde 2021 bizim için oldukça önemli ve zorlu bir yıl.” ifadesini kullandı.
Koronavirüs salgınında 2020 ticari yılı
2020 yılında Bosch Grubu’nun satışları 71,5 milyar avro oldu. Pandemi neticesinde satışlar, önceki yıl seviyesinin yüzde 6,4 altında kaldı (kur etkilerinin ayarlanmasının ardından yüzde 4,3). Şirket, faiz ve vergi öncesi faaliyetlerden (faaliyetlerden FVÖK) 2 milyar avro kazanç elde etti. Faaliyetlerden FVÖK marjı yüzde 2,8'e çıktı. Asenkerschbaumer, “Yılın ikinci yarısındaki satışların artmasının yanı sıra önemli maliyet tasarrufları, pandeminin etkisinin yumuşatılmasına yardımcı oldu.” dedi. Özkaynak oranı yüzde 44 ile yüksek bir seviyede kalırken, serbest nakit akışı 5,1 milyar avro ile rekor seviyeye ulaştı. CFO, şirketin tatmin edici bir likiditeye sahip olduğunu düşünüyor: “Bosch sağlıklı bir mali yapıya sahip olmaya devam ediyor ve bu sayede gelecekte önem arz eden alanlara odaklanabilecek.”
2020 ticari yılı: İş kollarına göre gelişmeler
Bosch Grubu’nun geniş çeşitliliği, işlerle ilişkili farklı gelişmeleri dengeleyerek 2020 yılında bir kez daha kendisini kanıtladı. Mobilite Çözümleri iş sektöründe satışlar, pazara oranla daha fazla artış gösterdi. 42,1 milyar avro ile satışlar önceki yıla oranla yüzde 10 düştü. Ancak dünya genelinde otomotiv üretimi de aynı dönemde yüzde 16 oranında azaldı. Kur etkilerinin ayarlanmasının ardından, satışlardaki düşüş yüzde 8,2 oldu. Faaliyetlerden FVÖK marjı eksi yüzde 1,3 olurken, işe yeniden odaklanılmasının da etkisi oldu. Sanayi Teknolojileri iş sektöründe satışlar 5,1 milyar avroya ulaştı. Koronavirüs pandemisi öncesi piyasada düşüş görülürken, satışlar yüzde 17 oranında geriledi[1] veya kur etkilerinin ayarlanmasının ardından yüzde 15 düştü. Yüzde 4,7 ile FVÖK marjı, bir önceki yıla göre daha az gerçekleşti. Tüketim Ürünleri iş sektöründe, pandemi süresince ev aletleri ve elektrikli aletlere olan talep önemli ölçüde artış gösterdi. Satışlar yüzde 5,1 artarak 18,7 milyar avroya ulaştı. Kur etkilerinin ayarlanmasının ardından, satışlardaki artış yüzde 8,4 oldu. Faaliyetlerden sağlanan marj, yüzde 11,5 ile olağanüstü bir seviyede gerçekleşti. Enerji ve Bina Teknolojileri iş sektöründeki satışlar, yüzde 2,7 geriledi; kur etkilerinin ayarlanmasının ardından düşüş oranı yüzde 0,8 oldu. FVÖK marjı ise 5,5 milyar avro olan satışlarda yüzde 4,6 olarak gerçekleşti.
2020 ticari yılı: Bölgelere göre gelişmeler1
Avrupa'da bu yıl satışlar 38 milyar avro olarak gerçekleşti. Bu oran bir önceki yıla göre yüzde 5,1 veya kur etkilerinin ayarlanmasının ardından yüzde 3,7 düşük seviyede gerçekleşti. Kuzey Amerika'da satışlar yüzde 15,5'lik düşüşle 10,7 milyar avro oldu. Kur etkilerinin ayarlanmasının ardından, satışlardaki düşüş yüzde 12,8 olarak açıklandı. Güney Amerika'da kur etkisi özellikle satışlar üzerinde belirgin bir etki yarattı. Toplam satışlar bir önceki yıla göre yüzde 22,3 azalarak 1,1 milyar avro olarak gerçekleşti. Ancak kur etkilerinin ayarlanmasının ardından düşüş oranı sadece yüzde 0,2 oldu. Diğer bölgeler dahil olmak üzere Asya Pasifik'te, Çin'de pazarın erken ve güçlü bir şekilde toparlanması koronavirüs pandemisinin etkilerini yumuşattı. Toplam satışlar 21,7 milyar avro ile önceki yıla oranla sadece yüzde 2,6 veya kur farkı etkilerinin ayarlanmasının ardından yüzde 0,7 azaldı.
Çalışanlar: Değişim de fırsatlar sunuyor
Bosch CEO’su Denner, Grubun yaşadığı dönüşümün bir yandan istihdamda azalmaya yol açacağını, diğer yandan çalışanlar için yeni fırsatlar yaratacağını söyledi. Grup, ana fabrikalarında benzinli ve dizel sistemlerin geliştirilmesi ve üretimi alanındaki yetenekleri yakıt hücreleri gibi yeni teknolojilere kaydırıyor. Denner, “Elektromobilite ile ilgili işlerimizin yarıdan fazlasını, içten yanmalı motor işindeki çalışanlarla doldurduk” dedi. Ayrıca, gelecek açısından önemli alanlardaki pozisyonlarda uzmanların hızla göreve başlayabilmesi için şirket genelinde bir işe yerleştirme platformu kuruldu. Bosch, dijital yeterlilik programlarında da ilerleme kaydediyor: 2020 yılının başından bu yana şirketin kurum içi öğrenme portalına 400.000'den fazla erişim sağlandı. 2020 yılında her üç eğitimden biri online olarak gerçekleştirildi. Bu rakamın 2023 yılına kadar her iki eğitimden birine yükselmesi bekleniyor.
Bosch Grubu, 31 Aralık 2020 itibarıyla dünya genelinde yaklaşık 395.000 çalışana sahip bulunuyor. Bu rakam, bir önceki yıla göre yaklaşık yüzde 1'lik düşüşle 3.100 daha az çalışan demek. Çalışan sayısı özellikle Asya-Pasifik'te düşüş gösterdi. Almanya'da, 131.800 kişi ile çalışan sayısı büyük ölçüde aynı kaldı. Dünya genelinde, araştırmacı ve mühendis sayısı 600 artarak 73.200 civarına ulaştı. Yazılım geliştirici sayısı da yüzde 10’dan fazla artarak 34 bin oldu.
[1] Ambalaj makinesi işinin satılmasının etkisi için düzeltilmiş önceki yıl rakamı ile karşılaştırıldığında.