Bundan tam bir ay öncesinde, davetsiz misafir olarak evlerimizin kapısından içeri giren bir tür virüsün bu etkiyi yarattığını söylemiş olsaydık, pek inandırıcı olmazdı. Lakin tüm dünyanın içerisinde bulunduğu ve rakamlarla gözler önüne serilen veriler, bu tezimizi doğrular nitelik taşıyor olmalı. Resmi adıyla Koronavirüs (COVID-19) salgınının, hayatlarımıza yönünü değiştiremediğimiz bir rüzgâr gibi girişinden bahsediyoruz. 

RÜZGÂRIN YÖNÜ DEĞİŞMEZSE, YELKENİ SİZ AYARLAYIN!

Hayatımızda her şey normal seyrinde ilerlerken, beklenmedik bir şekilde masamıza “koronavirüs” adı altında bir virüs servis edildi. Bir nevi görünmez bir hayalet tarafından dünyamız kuşatıldı ve bizi bir yöne doğru sürüklemeye başladı. Bu değişim rüzgârının hepimizi endişeye ve belirsizliğe sevk ettiğinin farkındayız.

 

Özellikle bedensel olarak değil, zihinsel gücünü kullanarak masa başında çalışan çok sayıda beyaz yakalı bu durumdan etkileniyor. Şirketler ise, en sağlıklı seçeneğe yönelerek, koronavirüs salgınının yayılmasına engel olmak amacı ile evden çalışma yöntemine geçiyor. Fakat bazı kurum ya da kuruluşlar, evden çalışma sistemini tam olarak bünyesine dâhil edebilmiş durumda değil. Ancak bu çalışma eğiliminin, doğal ve mecburi yollarla yükselişe geçtiği şu günlerde, bir kez daha benimsenmesi gereken bir kavram olduğunu görüyoruz.

Tüm bu koronavirüs sürecinin beraberinde bazı soruları da peşinde getirdiğini biliyoruz. Peki, evden çalışmak, ofis ortamında alınan verimi aynı oranda sağlayabiliyor mu? Yüzdesel farklılığı eşitlememiz için neler yapılabilir? Evden çalışma düzenine yeni başlayanlar veya bunu sürdürenler için yapılması gerekenleri, kısa başlıklar halinde bu yazımda açığa çıkarmak istedik.

1. UYANMA SAATİNİZE BAĞLI KALIN!

Evden çalışma sürecini, sabahları ‘alarmsız uyanmak’ şeklinde yorumlamayarak işe başlayabilirsiniz. Az önce ‘yorumlamak’ şeklinde mi okudunuz? O halde, bir önceki cümlemize tekrar göz gezdirmenizi istiyoruz. 

 

Hafta içi alışageldiğiniz düzeni, aynı şekilde ev ortamında da sürdürmelisiniz. Evden çalışma, bazı rahatlıkları sunsa da günlük alışkanlıklarınızı yok etmediğinden emin olmalısınız. Dolayısıyla, sizi iş disiplininden uzaklaştırmaması için her gün belirli bir saatte uyanmaya özen göstermelisiniz.

Birinci ve en acımasız kural, uykunuzun en tatlı anında bir alarm sesiyle uyanmak olarak belirlendiğine göre, ikinci maddeye geçiş yapabilirsiniz.

 2. AZ MİKTARDA RUTİN, ÇOK MİKTARDA HUZUR

Koronavirüs sürecinde, sizi motive edecek ve zamanla alışkanlık haline dönüşecek rutinler oluşturabilirsiniz. Tüm bunları, ofise giderken yolda harcadığınız zaman dilimi olarak görebilirsiniz.

Mesela, pijamalı meditasyon veya yoga ile güne başlamayı deneyebilir ve sizde oluşturacağı olumlu duyguları gözlemleyebilirsiniz. Bu esnada mutfaktan gelen eşsiz kahve kokusunun daveti ile bir sonraki rutininize geçmek için can atacaksınız.

3. ENERJİ VEREN RENKLERLE BEDENİNİZİ KUŞATIN

Koronavirüs dönemini zaten sıkıntılı bir şekilde geçiriyoruz. O halde bütün gününüzü pijamalar içinde, üzerinizde bir ağırlık ve gün boyu devam eden bir uyku ile geçirmek de istemezsiniz. Dolabınızın kapağını açmalı ve kendinizi enerjik hissetmenizi sağlayacak o giysileri çıkarmalısınız. Yapılan araştırmalar da, uygun kıyafetler ile çalışanların diğer kişilere oranla çok daha üretken olduğunu ortaya koymuştur. Bu nedenle, evden çalışma düzeninize, ilk olarak kendinizde değişiklik yaparak başlamalısınız.

4. ÜRETKENLİK KÖŞENİZİ KENDİNİZ YARATIN

 

‘Yatak’ denilince aklımıza nasıl uyku geliyorsa, ‘bilgisayar’ denilince de masa geliyor olmalı. O nedenle; bilgisayarınızı alarak, yatağa uzanıp çalışma fikrinden hemen uzaklaşmalısınız. Burada bahsettiğimiz şey; disiplini, verimliliği ve rahatlığı sağlayacak bir çalışma ortamı. Rahat bir sandalye, ekranınızı iyi görebileceğiniz bir masa düzeni ve sevdiğiniz renklerde objeler çalışmanıza katkı sağlayacaktır. Şayet sessiz bir ortam yaratmanızın mümkün olmadığı çocuklu bir evdeyseniz, çocukların uyku ve etkinlik saatlerini, çalışma saatlerinize göre ayarlayabilirsiniz. Aynı zamanda çocuklara, koronavirüs sebebiyle evden çalışmak zorunda olduğunuzu ve bunun bazı kuralları içerdiğini uygun bir dil kullanarak, onlara anlatmayı deneyebilirsiniz.

5. ÇALIŞMA SAATLERİNİZE İÇTEN BAĞLILIK GÖSTERİN

Çalışma düzeneğinizi kurdunuz. Şimdi ise, evden çalışma sürecinde saatlerinizi belirlemeye geldi. Burada da kendinize bir sınır çizmeniz çok önemli bir unsur. Bu zaman dilimine, günlük amaç ve hedeflerinizi, küçük notlar halinde belirleyerek başlayabilirsiniz. Bu esnada çalışmalarınıza, arka fonda çalan hoş müzikler de eşlik edebilir. Her zaman olduğu gibi kısa molalar vermeyi ihmal etmeyin. Koronavirüs gibi sıkıntılı bir süreçten geçtiğimiz için arkadaşlarınızla iletişim halinde kalarak, kendinizi konuşarak rahatlatabilirsiniz.

6. TASARLANAN YENİ UYGULAMALARDAN FAYDALANIN

 

Evden çalışma esnasında yararlanabileceğiniz ve işinizi kolaylaştıracak, çoklu kullanıma uygun pek çok uygulama mevcut. Çevrimiçi mesajlaşmayı ve grup görüşmelerini sağlayan konuşma platformu Skype Kurumsal, belgelerinizi taratarak anında paylaşabileceğiniz CamScanner, kişisel veya ekibinizle aldığınız notları post-it ya da metin olarak paylaşmanıza yarayan Realtime Board, oluşturulan raporları ve verileri gruplar oluşturarak ekipler arasındaki paylaşımını sağlayan Slack, bu uygulamalardan yalnızca birkaç tanesidir.

Her ne kadar, evden çalışma rahat gibi gözükse de, kendine göre zorlukları olan ve belirli bir disipline oturtulması gereken bir sistem. Sonuç olarak, koronavirüs salgını sebebiyle, belirsiz süreli bir evden çalışma düzenine geçmiş bulunuyoruz. Her zaman gittiğimiz bir ofis, artık yok. Dolayısıyla, yukarıda incelediğimiz tüm maddeler, bu zorlukları azaltmak için tasarlanmış olan ve kendisini hazır hissedenler için yeterli olacaktır.

Melis ALTINOLUK

MeLway Danışmanlık – Your Long Way Partner

Kurucu

www.meLway.com.tr