Page 35 - ChemLife Sayı 14
P. 35
Bitkisel üretimi etkileyen kuyuların %50’ye yakınında
faktörler arasında kimyasal eşik değerlerin üzerinde nitrat
gübreler önemli yer tutmakta kirliliği görülmüştür.
ve kullanımı giderek artmak-
tadır. Türkiye’de toplam tarım Tarla bitkilerine verilen azotun
alanı 2011-2015 yılları arasında %20- 60’ı, yem bitkilerine veri-
2.4 milyon hektar azalmasına len azotun ise %40-80’i bitkiler
karşın tüketilen gübre miktarı tarafından kullanılabilmektedir.
2007 yılına göre %16 artışla Bu durumda, kullanılan gübre-
5.9 milyon tona ulaşmıştır. lerdeki azotun %20- 80’i bitkiler
Ancak artan kimyasal gübre tarafından kullanılabilmekte,
kullanılmasıyla sağlanan verim kalan kısmın bir miktarı toprak
artışının karşılığı, toprakların yüzünden buharlaşarak sera
fiziksel, kimyasal ve biyolojik gazları arasında yer alan Azot
özelliklerinin bozulması, özellikle oksitlere dönüşmekte ve küresel
de organik madde düzeyinin ısınmaya katkı yapmaktadır.
düşmesi olmuştur. Azotlu gübrelerin denitrifikas-
yonuyla oluşan Azot oksitler
nin ve verim potansiyellerinin %82-84’ünün TOM içeriği ile Kimyasal gübreler toprağın kuvvetli bir sera gazıdır ve
istenen düzeylerde olabilmesi açıklandığı bildirilmektedir. Top- fiziksel ve kimyasal özelliklerinin tarımsal faaliyetlerden kaynak-
için organik madde içeriği, rakta organik madde miktarının değişmesine, toprak pH’sının lanan sera gazı emisyonlarının
toprak ağırlığının en az %3’ü %1,4’ten %0,9’a düşmesi tahıl bitkinin isteği dışına çıkmasına, %45-50’si Azot okside atfedil- SEKTÖREL
kadar olmalıdır. Türkiye tarım üretiminde %50 verim kaybı- tuz etkisi yaratarak bitkilere mektedir. Ayrıca bu gazların
topraklarının yalnız %1’i organik na neden olabilmektedir. Bu iyonik toksisite oluşmasına, ozon tabakasının incelmesinde
madde içeriği bakımından bu nedenle TOM miktarı azaldıkça toprak biyolojik çeşitliliğinin de rolü bulunmaktadır.
değerin üzerindedir. kullanılacak gübre miktarı da azalmasına, bitkilerin hasta-
artmaktadır. lık ve zararlılara direncinin Üretilen gıdaların azot içeriğinin
Yaygın tarım uygulamaları düşmesine, ürünlerin besin yüksek olması insan sağlığını da
toprak organik maddesini Giderek artan miktarda gübre dengesinin bozulmasına, suların etkilemektedir. İçme sularındaki
azaltmaktadır. kullanımına karşılık, birim gübre kirlenmesine, bileşimindeki ağır nitrat kirliliği bir yaşın üstün-
metallerin toprağa karışması deki bebeklerde mavi bebek
sonucu toprakta ağır metal sendromuna neden olmaktadır.
birikimine neden olabilmekte- Azot içeriği yüksek su ve gıdalar
dirler. Örneğin; son yirmi beş ile alınan azotlu bileşiklerin,
yılda Nevşehir’de aşırı ve tek nitrosaminlere çevrilerek 35
yönlü azotlu gübreleme sonucu kansere neden olabildiği, troid
patates yetiştirilen toprakların bezini olumsuz yönde etkilediği kimya teknolojileri gazetesi I I www.chemlife.com.tr
pH’sı 2 birime varan düzeyde konusunda araştırma sonuçları
düşmüş, başka bir tanımla bulunmaktadır.
asitlik 100 kat artmıştır. Bu
sert değişim toprakların üretim Sürdürülebilir tarım uygu-
gücünü neredeyse sıfırlayarak lamalarının temeli, TOM
köy nüfusunun arazilerini terk miktarını ve toprak organiz-
etmesine yol açmıştır. Benzer malarını koruyan ve iyileş-
şekilde çay bahçelerinde 1970’li tiren uygulamalara dayan-
Yoğun toprak işleme, erozyon, başına alınan bitkisel üretim yıllardan itibaren hızla artan ve maktadır.
monokültür tarım, kimyasal (gübre etkinliği) azalmaktadır. aşırıya kaçan amonyum sülfat
gübreler ve pestisitler TOM’u 1960 -1995 yılları arasında buğ- bileşimli ve asit karakterli kim- Bugün tarım uygulamalarında
azaltmaktadır. Türkiye toprak- day üretiminde kullanılan gübre yasal gübre kullanımı nedeniyle göz ardı edilen en önemli konu;
larında 1990 yılında yetersiz miktarı 7 kat artmıştır, ancak toprakların %88’i çok kuvvetli tarımsal üretimin toprak, su
(çok az, az ve orta) TOM içeren buğday üretiminde kullanılan asidik hale gelerek çay bitkisi- ve hava gibi biyosferin (yaşam
toprakların oranı %92 iken 1 kg Azottan 1960’lı yılların nin istediği pH düzeyinin altına küre) yaşamsal bileşenlerine
2011-2014 yıllarında yapılan başında 70 kg/da ürün artışı düşmüştür. ve bunlar arasındaki karşılıklı
analizlerde bu oran %99’a yük- sağlanırken, bu miktar 1995’te ilişkilere sıkı sıkıya bağlı olduğu
selmiştir. İyi ve yüksek TOM’a 25 kg/da’a düşmüştür. Orga- Toprak analizleri yapılmadan, ve bu temel öğelerde meydana
sahip topraklar ise %7.2’den nik madde ilavesi olmaksızın toprağın fiziksel, kimyasal ve gelen herhangi bir sorunun
%1’e gerilemiştir. yalnız kimyasal gübre kulla- biyolojik özellikleri dikkate tarımsal üretimi, biyolojik
nımı toprakta bulunan değerli alınmadan yapılan kimyasal çeşitliliği, ve ekosistem denge-
Toprak organik maddesinin organik maddenin daha hızlı gübre uygulamaları, toprak lerini doğrudan etkilediğidir.
azlığı gübre ihtiyacını artır- mineralizasyonuna da neden özelliklerinin bozulmasının Yoğun toprak işleme, kimyasal
maktadır. olmaktadır. Böylece topraklar yanında, sularda nitrat kirliliğine gübre ve pestisit kullanımına
TOM, toprağın fiziksel özellikle- bir karbon yutağı olmak yerine, de neden olmaktadır. Nitrat dayalı endüstriyel tarımın neden
rini iyileştirmekte, su tutma ve emisyon kaynağı durumuna bileşikleri yağmur suları ile taşı- olduğu toprak bozunumu ve
katyon değişim kapasitesini ar- dönüşmekte ve atmosfer/yer narak sulak alanlara, denizlere çevresel zararların engellen-
tırmakta, ayrıştığında toprağın küre Karbon (C) dengesindeki ve yeraltı sularına taşınmakta- mesi için sürdürülebilir tarım
besin elementi içeriğini zengin- olumsuz bilançonun ilerlemesi- dır. Sularda nitrat birikiminin uygulamalarının yaygınlaştırıl-
leştirmekte, bitki kök gelişmesini ne etken olmaktadır. artmasıyla oluşan ötrofikasyon, ması, bugün tarımın en öncelikli
teşvik etmekte ve toprak pH’sını sudaki oksijenin düşmesine ve konuları arasındadır. Toprağın
düzenleyici etkisi nedeniyle de Giderek artan kimyasal güb- su kalitesinin bozulmasına ne- fiziksel ve kimyasal özelliklerini
toprak verimliliğini artırmakta- re kullanımı toprak, çevre den olmakta, sucul ekosistem- iyileştirmesi, toprağın su tutma
dır. STRIKLING (1975) tarafından ve insan sağlığını etkilemek- leri etkilemektedir. Antalya’nın kapasitesini ve havalanmasını,
mısır verimindeki değişkenliğin tedir. Kumluca ve Demre ilçelerindeki topraktaki mikroorganizmaların