Türk kimya sektörünün Avrupa/Almanya pazarlarında ihracatını arttırabilmesi için uygulanacak stratejiler ve öneriler konuşuldu
“Almanya ile karşılıklı ticaret ve yatırım imkanlarımızı geliştirmeliyiz”
Panelin açılış konuşmasını gerçekleştiren İKMİB Yönetim Kurulu Başkanı Adil Pelister,
Almanya’nın bugün AB’nin en güçlü ekonomisi olduğunu belirterek, “Almanya, dünyanın da en güçlü 4 ekonomisinden biri ve halen en büyük ticari ortağımız” dedi. Almanya ile Türkiye’nin yatırım, ihracat ve ithalat değerlerini aktaran Pelister, Almanya’ya olan kimya ihracatının yaklaşık 900 milyon dolarlık tutar ile ikinci sırada yer aldığını ve kimya alt sektöründe plastik ve kauçuk sektörlerinin ilk iki sırada yer aldığını açıkladı. Almanya’dan kimya sektörü ithalatının ise 2017 yılı itibariyle 4 milyar 400 milyon dolar civarında gerçekleştiğini belirten Pelister, “Denge bizden yana değil maalesef. 2018 yılı sonu itibariyle kimya sektörümüzdeki ticaret hacmimizi yükseltmeyi hedefliyoruz. 2019 yılında karşılıklı olarak hem ticaret hem de yatırım imkanlarımızı mutlaka geliştirmeliyiz. Biz İKMİB olarak bu noktada elimizden gelenin en iyisini yapmaya hazırız. Bu tür organizasyonlara her türlü desteği vereceğimizi bir kere daha vurgulamak isterim” diye konuştu.
“Minimum 4 tane daha petrokimya tesisinin Türkiye’ye kazandırılması lazım”
Türkiye’deki petrokimya alanında yapılan yeni yatırımların önemine değinen Pelister, “Türkiye ihracatımızın yaklaşık yüzde 35’lik kısmını plastik mamulleri ve hammaddeleri ihracatı oluşturuyor. Ancak hammaddeyi yurtdışından ithal ediyoruz. Polipropilenin yüzde 12’sini Petkim üretiyor yüzde 88’ini ithal ediyoruz. Bu ithal oranını yüzde 50’ye düşürmemiz gerekiyor. Bunun için de üretim yapmamız gerekiyor ve minimum 4 tane daha petrokimya tesisinin Türkiye’ye kazandırılması lazım” dedi.
10 yıllık iş birliği
Kuzey Ren-Vestfalya Eyaleti Ekonomik Kalkınma Ajansı Almanya CEO’su Petra Wassner, Dünya Gazetesi ile 10 yıldır bir iş birliği içerisinde olduklarını vurgulayarak hem Dünya Gazetesi’ne hem de panele ev sahipliği yapan İKMİB’e teşekkür etti. Türkiye ile Kuzey Ren- Vestfalya Eyaleti arasındaki ekonomik iş birliğinden dolayı çok gurur duyduklarını belirten Wassner, start-up firmaları da yatırıma davet etti. Eyaletin çevresinde 160 milyon kişiye ulaşılabileceğini, bölgenin gerekli ulaşım, altyapı ve dijital sanayileşmeye sahip olduğunu aktaran Wassner, “Kimya alanında Ar-Ge çalışmaları orta ölçekli şirketler tarafından da yönetiliyor. 12 kimya parkımız var. 400 Türk işletmecisinin yatırımı bulunuyor. 10 yıldır Türkiye’deyiz. Birlikte güzel gelecek oluşturmak için daha yolumuz var” dedi.
“Kuzey Ren- Vestfalya Avrupa’ya çıkış kapısı”
Kuzey Ren-Vestfalya Eyaleti Ekonomik Kalkınma Ajansı Türkiye Temsilcilik Direktörü Dr. Adem Akkaya, “AB’ye gitmek isteyen firmalara Almanya’nın Kuzey Ren-Vestfalya eyaletine gelmelerini söylüyoruz” dedi. Almanya’nın 16 eyaletinden bir tanesinin Kuzey Ren-Vestfalya Eyaleti olduğunu belirten Akkaya şunları söyledi: “Japonya’dan Çin’den, Hollanda’dan ve şimdi de Türkiye’den gelen firmalar burayı Avrupa’ya çıkış kapısı olarak kullanıyorlar. Eyaletin ekonomisinde makine imalatı, kimya, metal üretimi ve işletiminin başı çeken sektörleri oluşturuyor.”
Türkiye’ye ve İstanbul’a ilk defa geldiğini belirten ChemCologne Müdürü Daniel Wauben, “ChemCologne danışmanlık hizmeti veren bölgedir. Bizim üyelerimiz Kimya Parkı işletmecileri. Kimya parklarında farklı farklı işletmeler bir arada bulunuyor. Bir firmada hammadde ürünü çıktığında diğer firma bu hammaddeyi alıp başka bir ürüne dönüştürüyor. Kimya parkının konsepti, yasal olarak ihtiyaç duyulan her hizmeti buradan alabiliyorsunuz. Almanya’nın üçte birlik oranla kimya cirosunu biz yapıyoruz” dedi.
“AB’ye REACH ve KKDİK mevzuatının eşit olduğu kabul ettirilmeli”
REACH Global Services (RGS) Genel Müdürü Ahmet Ecmel Yorgancı ise, kimyasalların AB uyumunu kolaylaştıran KKDİK’in (Kimyasalların Kaydı, Değerlendirilmesi, İzni ve Kısıtlanması), gümrük birliğine ve ortaklık anlaşmasına bağlı olduğunu ancak zaman aşımına uğrayan ortaklık anlaşmasının 21’inci yy. küreselleşme entegrasyonunu yansıtmadığını söyledi. Yorgancı, “Bizim Türkiye olarak yapmamız gereken şey, bu ortaklık anlaşması ve gümrük birliği ilişkilerimiz çerçevesinde KKDİK mevzuatıyla REACH mevzuatını birbirine eşit kabul ettirmek ve Türkiye’de KKDİK kapsamında kayıtlı olan bir maddenin Avrupa Birliği’nde serbest dolaşımı olmasını sağlamak” şeklinde konuştu.
NEDEX Kimya Yönetim Kurulu Başkanı Beliğ Ünlüer ve MKS DEVO Kimya Yönetim Kurulu Başkanı M.Korgün Şengün de Kuzey Ren-Vestfalya Eyaleti’ndeki yatırımlarını anlatarak kimya sektörü hakkında bilgi verdi.