Gizemli bir radyoaktif madde salınımı ortaya çıkarıldı
Şimdi, bu olayın nedenini bulmak için tüm Avrupa ve dünyanın diğer bölgelerinden gelen 1300'den fazla ölçümü analiz eden bir çalışma yayınlandı. Çalışmaya 29 ülkeden 176 ölçüm istasyonu katıldı.
Sonuç: Bir reaktör kazası değildi ama nükleer bir yeniden işleme tesisinde ki kazaydı.
Radyoaktivitenin kesin kökenini tespit etmek zordur, ancak veriler güney Urallarda bir serbest bırakma bölgesi olduğunu gösteriyor. Burası Rus nükleer tesisi Majak'ın bulunduğu yer.
Araştırmaya göre, bu olay, Avrupa nüfusu için herhangi bir sağlık riskine neden olmadı.
Bu olayı inceleyen Avrupa'dan 70 uzman arasında, TU Wien'deki (Viyana) Atom ve Subatomik Fizik Enstitüsü'nden Dieter Hainz ve Dr. Paul Saey de bulunmaktadır. Veriler, Hanover Üniversitesi'nden Prof. Georg Steinhauser ve Fransa'daki Institut de Radioprotection et de Sûreté Nucléaire (IRSN) 'den Dr. Olivier Masson ile değerlendirildi. Ekip, çalışmanın sonuçlarını Ulusal Bilim Akademisi Bildirileri (PNAS) dergisinde yayınladı.
Olağandışı Rutenyum Salınımı
Georg Steinhauser, “Radyoaktif rutenyum-106'yı ölçtük. Ölçümler sivil yeniden işleme tesislerinden gelen radyoaktivite salınımını göstermektedir. 2017 sonbaharında, birçok Avrupa ülkesinde rutenyum-106 bulutu ölçüldü ve metreküp hava başına maksimum 176 millibekerel değerine sahipti. Fukushima olayından sonra değerler Avrupa'da ölçülen toplam konsantrasyondan 100 kat daha yüksekti".
* Bekerel - Radyoaktivitenin SI ölçü sistemindeki birimidir. Becquerel ya da sembol olarak Bq olarak da geçmektedir. Radyokaktiviteyi keşfeden Henri Becquerel'in adına ithafen konmuştur. 1 Bekerel bir atom çekirdeğinin bir saniyede bozunması demektir.
Rutenyum dışındaki hiçbir radyoaktif maddenin ölçülmemesi kaynağın bir nükleer yeniden işleme tesisi olması gerektiğinin açık bir göstergesiydi.
Rutenyum-106 bulutunun coğrafi kapsamı da dikkat çekiciydi - Orta ve Doğu Avrupa, Asya ve Arap Yarımadası'nın büyük bölgelerinde ölçüldü. Ruthenium-106, Karayipler'de bile bulundu.
Sağlık Tehlikesi Yok
Verilere göre radyoaktif madde konsantrasyonu, Avrupa'nın hiçbir yerinde insan sağlığına zararlı seviyelere ulaşmamıştır. Verilerin analizinden, yaklaşık 250 ila 400 terabecquerel rutenyum-106 toplam salımı elde edilebilir.
Bugüne kadar, hiçbir devlet bu salınımın sorumluluğunu üstlenmedi.
Konsantrasyon dağılım paterninin ve atmosferik modellemenin değerlendirilmesi, güney Urallarda bir salınım yeri olduğunu göstermektedir. Burası Rus nükleer tesisi Majak'ın bulunduğu yerdir. Rus yeniden işleme tesisi, Çernobil'den sonra ve hatta Fukuşima'dan daha büyük olarak Eylül 1957'de tarihin en büyük ikinci nükleer salınımına sahne olmuştu. O zaman, plütonyum üretiminden elde edilen sıvı atık içeren bir tank patladı ve bu da alanın yoğun şekilde kirlenmesine neden oldu.
Georg Steinhauser," 1957 kazasından neredeyse 60 yıl sonra kazanın kullanılmış yakıt elementlerinin yeniden işlenmesinin çok ileri bir aşamada meydana geldiğini gösterebildik" dedi.