Okuyucularımıza kendinizden ve Flokser Kimya’daki görevinizden bahseder misiniz?

Koç Üniversitesi Kimya Bölümü’nden mezun oldum. Barcelona European University’de MBA yaptıktan sonra ikinci yüksek lisansımı Kadir Has Üniversitesi’nde Kurumsal İletişim üzerinde tamamladım. Şu an da İstanbul Üniversitesi’nde Kültürel Miras okuyorum.

2010 yılından bu yana hem Flokser Tekstil hem de Flokser Kimya bünyesinde satın alma, Ar-Ge, insan kaynakları gibi farklı departmanlarda ve farklı pozisyonlarda görev aldım. Şu anda da Flokser Kimya’nın Genel Müdürlüğünü yürütüyorum.

Flokser Kimya’nın faaliyet alanları, Türkiye'deki ve sektördeki konumu hakkında bilgi verebilir misiniz?

Flokser Kimya, Türkiye ve komşu ülkelerin ihtiyaç duyduğu poliüretan hammadde talebini karşılamayı amaç edinerek 2006 yılında kuruldu. Bugün, ürettiğimiz çeşitli ürün grupları ile birçok alanda faaliyet gösteriyoruz. İnşaat, terlik ve taban, mobilya, otomotiv, yapıştırıcı, beyaz eşya, izolasyon sektörlerinde poliüretan, poliüre, polyester ürünleri ile alternatif çözümler sağlıyoruz. Hem bayi ve distribütör kanallarımızla hem de satış ofislerimizle Avrupa, Afrika, Orta Doğu, Rusya başta olmak üzere 40’tan fazla ülkeye ihracat gerçekleştiriyoruz.

Flokser olarak, Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM)’in her yıl açıkladığı Türkiye’nin İlk 1000 ihracatçısı arasındayız. Aynı zamanda İstanbul Sanayi Odası’nın açıkladığı ‘İSO 500’ listesinde 1997 yılından beri yer alıyor ve Türkiye’nin en büyük 500 sanayi kuruluşundan biri olarak faaliyet gösteriyoruz. Bünyemizde bulunan ileri poliüretan teknolojileri ile yalıtım amaçlı rijit (buzdolabı, soğuk oda paneli, sandviç panel, sprey, boru izolasyonu, dekorasyon), filtre, integral (ofis mobilya kolçakları, çeşitli oto parçaları, kablolar), ayakkabı (terlik, taban, iç taban, iş güvenliği), kalıplanmış sünger, yapıştırıcılar, binderler, su yalıtımı alanlarında üretim yapıyoruz. 

Covid-19 ‘un poliüretan pazarına etkileri neler oldu?

2020 yılında iç pazarda yapı inşaat sektöründe ve buzdolabı üretiminde kullanılan izolasyon köpükleri, dış pazarlarda ise ayakkabı ürün grubuna yönelik PU hammaddelerinde talep artışı yaşandı. Flokser Kimya olarak 2020 yılında yüzde 40’lık bir büyüme gerçekleştirdik. 2021 yılında da Ar-Ge yatırımlarına ve yurt dışı pazarlara ağırlık vermeyi ve ihracat payını yüzde 40’tan yüzde 50’ye çıkarmayı hedefliyoruz. 

Ar-Ge ve inovatif çalışmalarınızdan bahsetmek isteriz. Flokser Kimya poliüretan sektörü için nasıl farklar yaratıyor?

Tekstilde kullanılan suni deri kaplama poliüretanlarının üretimi ile faaliyete başlayan Flokser Kimya olarak, bakanlık onaylı Ar-Ge merkezi ile bugün birçok sektöre hammadde sağlıyoruz. Disiplinler arası çalışma kabiliyetimizle manevra alanımızı her geçen gün artırıyoruz. Tasarım ve inovasyondaki üstünlüğümüzü üretim kapasitemize yansıtıyor, faaliyetlerini sentez ve uygulama laboratuvarlarında yürüten Ar-Ge departmanımızdaki uzman ekibimizle kimya sektörüne özel kalıcı çözümler bulmayı hedefliyoruz.

Aynı zamanda tüm insanlığın ortak paydası olan, dünya kaynaklarının etkin ve verimli kullanımında gelecek nesillere karşı sorumluluk bilinciyle hareket etmeyi önemsiyoruz. Bu nedenle enerji, su, ısı tasarrufu sağlayan ürünler ve bio bazlı ürünler üzerine özel projeler yapıyoruz. Temel amacımız; gerçekleştirdiğimiz tüm çalışmaların merkezine insanı koyarak, bu bağlamda çevreye duyarlı ürünler üretirken aynı zamanda gelecek nesiller için inovatif ve sürdürülebilir ürünler tasarlamayı hedefliyoruz. Bugün sektörde kolay temizlenebilen ve insan sağlığına zararsız biyo bazlı kaplama poliüretanlarını Türkiye’de ilk üreten firmayız. İnovatif projelerimizi hayata geçirirken trendleri belirliyor ve müşterilerimize özel ürünler üretiyoruz. Sürekli gelişim ve inovasyon ilkesi, yenilikçi bakış açısı ve sektöre öncülük etme misyonumuz doğrultusunda gerçekleştirdiğimiz Ar-Ge çalışmalarıyla hem yurt içi hem de yurt dışı pazarlarında çalışmalarımıza devam ediyoruz.

Bilgi birikimimiz, deneyimli ekibimiz, güçlü iletişim ağımızın yanı sıra hızlı hizmetimiz ve etkin dağıtım kanallarımız ile yıllardır sektörde bilinen itibarlı bir firmayız. Proje finansman gücümüz ve Ar-Ge Merkezimiz müşterilerimiz tarafından bir adım öne çıkarak tercih edilmemize sebep oluyor. 2012 yılından bu yana “Ar-Ge 250, Türkiye’nin en çok Ar-Ge harcaması yapan şirketleri” araştırmasında “cirosundan Ar-Ge'ye en fazla pay ayıran şirketler” arasında yer alıyoruz. 2019 yılında gerçekleştirdiğimiz 9 milyon 205 bin 409 TL’lik Ar-Ge yatırımımızla, araştırmaya bu yıl 153. sıradan girdik. Ar-Ge sektörümüzün en kritik konuları arasında biz de Ar-Ge merkezimizdeki 36 çalışanımızla toplam 43 Ar-Ge projesi üzerinde çalışıyoruz. Ayrıca Ar-Ge alanında yüksek teknoloji ve katma değerli projelerin üretilmesi adına yeni bir Ar-Ge yatırımı gerçekleştirmek, planlarımız arasında bulunuyor.

Flokser Kimya’nın 2021 yılı ve uzun vadedeki hedefleri nelerdir? Yeni yatırımlar düşünüyor musunuz?

Kuruluşumuzdan bugüne olduğu gibi 2021 yılında da sürdürülebilir büyüme ve karlılık hedefliyoruz. Bu doğrultuda Tarsus Organize Sanayi Bölgesi’nde yeni üretim tesisi yatırımımızı hayata geçireceğiz. Yeni yatırımımızla yurt içinde ve yurt dışında daha önce faaliyet göstermediğimiz farklı sektörlere yönelik yeni ürünler geliştirerek, yetkinliklerimizi artıracağız. 

Karanlık depolar oluşturup, drone ile depo sayımı gibi hedeflerimiz bulunuyor. Önümüzdeki dönemde üretim süreçlerinde fiziksel robotlar ile birlikte yazılımsal robotları da sistemlerimize entegre etmeyi amaçlıyoruz. Ayrıca Ar-Ge alanında yüksek teknoloji ve katma değerli projelerin üretilmesi adına yeni bir Ar-Ge yatırımı gerçekleştirmek, planlarımız arasında yer alıyor.

Yeni teknolojileri şirketimize dahil etmek, kalite ve verimliliğe katkı sağlayacak teknolojileri ikame etmek için yoğun bir şekilde çalışmalarımıza hız verdik. Pilot ve endüstriyel ölçekteki uygulamalarımız dahilinde; özellikle Endüstri 4.0 vizyonunda üniteler tasarlayıp faaliyete geçiriyoruz. Yeni ve iyi uygulamalar ile darboğaz yaşanan birçok hattı daha verimli ve hatasız işletmek için araştırmalar yapıyoruz. Bu yönde ERP programımız SAP‘ın yeni versiyonu olan SAP HANA’nın geçişini hızlandırdık.

Pandemi nedeniyle zor bir yıl geçirdik. 2020 yılında nelere odaklandınız, ne gibi önlemler aldınız, neleri revize ettiniz?

Hayatımıza giren pandemiyle birlikte tüm sektörler süreçlerini dijitale taşımaya başladı. Biz de bu sürece dahil olduk ve pandemi döneminde dijitalleşme projelerimizi hızlandırdık. Pandemi boyunca tedarik zincirimizde aksamalar yaşanmaması için tedarikçilerimizle önceliklendirmeler yaptık. Müşterilerimiz ve tedarikçilerimiz ile koordinasyon sağlayarak, aylık bütçelerimizi revize ettik ve yıl sonunda bütçemizi hedeflediğimiz şekilde tutturmayı başardık. Tüm bunları yaparken de önceliğimiz her zaman çalışma arkadaşlarımızın ve ailelerinin sağlığı oldu. Esnek çalışma yöntemleri ile de yoğun yaşanan dönemi problemsiz atlattık. Şimdi de süreçlerimizi online ve dijital hale getirerek farklı çalışma yönetim ve sistemlerini kalıcı hale getirmek için çalışıyoruz.