BTÜ’den Arı Sütüne Değer Katacak Proje
“Bilgi ve kabiliyeti arttırmanın yolu üniversitelerdir”
Prof. Dr. Karademir, “Bir ülkenin kalkınması için yeraltı ve yerüstü madenlerinin ne kadar değerlendirildiği ve bunların katma değerli ürünlere çevrildiği önemlidir. Organik kaynaklarımızı, madenlerimizi işleme kabiliyetimizi arttırmamız ve insanlarımızı en iyi şekilde eğitmemiz lazım. Bu kabiliyeti arttırmanın yolu da üniversitelerden sağlanır. İnsana ve bilgiye yapılan yatırımlardan asla vazgeçmemeliyiz” dedi.
Sonrasında konuşan TAGEM temsilcisi Nazan Çöplü de TAGEM’in Ar-Ge destek projeleri hakkında bilgilendirmelerde bulundu. Çöplü, “Desteklerimizde üniversite, kamu ve özel sektörü bir araya getirip, projeler üretmeyi amaçlıyoruz. Mikroenkapsüle Arı Sütü projesi de bu konuda önem verdiğimiz bir proje oldu. Umarız bu çalışmalarımızın devamı gelir” diye konuştu.
Arıcılar projeye destek olacak
Arı üreticilerinin projeden dolayı mutluluk duyduklarını ifade eden Türkiye Arıcılar Birliği Başkanı Ziya Şahin de, “Üreticiler olarak üniversitelerle daha fazla işbirliği yapmamız gerektiğine inanıyoruz. Arı sütünün başkenti olarak gördüğümüz Bursa’dan böyle önemli bir proje çıkması tüm arıcıları mutlu etti. Arıcılar olarak biz de bu çalışmaya her zaman destek vereceğiz” ifadelerini kullandı.
Mikroenkapsüle Arı Sütü proje ortağı Civan Arıcılık’ın sahibi Mustafa Civan da Türkiye ekonomisinin kurtuluş yolunun Ar-Ge faaliyetlerinden geçtiğini vurguladı. Civan, “2017 yılında arıcılık sektörünün kg başına ihracat oranı 12 dolar. 2018’de bu rakamı 18 dolara çıkarmayı hedefliyoruz. Bu projenin arı sütüne katma değer sağlayacağına ve ihracatı arttıracağına inanıyoruz” dedi.
“Bal üretiminde Dünya ikincisi olmamıza rağmen, arı sütü ihtiyacımızın çoğunu ithalatla karşılıyoruz”
Proje hakkında bilgilendirmelerde bulunan BTÜ Mühendislik ve Doğa Bilimleri Fakültesi Gıda Mühendisliği Bölümü öğretim görevlisi ve proje yürütücüsü Dr. Öğr. Üyesi Aycan Cinar ise, Türkiye’de arı sütü üretiminin yüzde 85’inin Bursa’da yapıldığını söyleyerek, bu ürünün değerinin bilinmesi gerektiğine dikkat çekti. Dr. Cinar, “Türkiye sahip olduğu floral çeşitlilik sebebiyle arıcılık konusunda önde gelen ülkeler arasında ve dünyanın ikinci büyük bal üreticisi konumunda. Fakat bu duruma rağmen arı sütü ihtiyacının yüzde 90’ını ithal olarak karşılamaktayız” diye konuştu.
Mikroenkapsüle Arı Sütü projesiyle birlikte arı sütünün raf ömrünü uzatmayı, kullanım alanını genişletmek ve üretim miktarlarını arttırarak yerli üreticiye destek olmayı hedeflediklerini belirten Dr. Cinar, “Projemizle birlikte arı sütünü mikroenkapsüle ederek; daha kararlı ve stabil formda, oda koşullarında uzun süre muhafazası gerçekleştirilebilecek. Bu da arı sütünün korunmasında gerekli olan soğuk zinciri ortadan kaldırarak üreticimize kar sağlayacak ve bölgemiz için önemli bir ticari değeri olan ürünümüzden daha fazla faydalanabileceğiz” şeklinde konuştu.
Konuşmaların ardından Proje Yöneticisi Dr. Öğr. Üyesi Aycan Cinar, arı üreticilerine mikroenkapsüle arı sütü projesinin hayata geçirildiği laboratuvarları gezdirdi.