Makine Kimya Endüstrisi Kurumu ve TÜBİTAK SAGE Arasında İşbirliği
Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Dr. Faruk Özlü, Makine Kimya Endüstrisi Kurumu ve TÜBİTAK'ın ortak yürüttüğü projelerin ülkenin stratejik çıkarları açısından son derece önemli olduğunu vurgulayarak, şöyle devam etti: "Türkiye'nin köklü kurumlarının el ele vermiş olmaları, teknoloji odaklı büyüyen savunma sanayimiz için ilham vericidir. Bugün sözleşmeleri imzalanacak olan projelerin her biri Türk savunma sanayisinin ulaştığı yüksek teknolojiyi göstermektedir. Milli savunmamız, yeni teknolojik ürünler ve yerli sistemlerle güçlenmeye devam edecek. Savunma sanayimiz yüksek teknolojisi yoğun bir sanayidir. Araştırma, geliştirmeye ve inovasyona en fazla ihtiyaç duyulan sanayi alanlarının başında savunma sanayi gelir. Bu anlamda TÜBİTAK gibi köklü bir bilim kurumunun bilgisini, tecrübesini ve insan kaynağını savunma sanayimiz için seferber etmiş olması ülkemiz için büyük bir kazanımdır."
“Her Daim Uyanık Ve Dinamik Savunma Sanayi İçin Ülkemizin Bütün Kaynaklarını Seferber Ediyoruz”
Türkiye'nin zor bir coğrafyada yaşadığını dile getiren Bakan Faruk Özlü, yaşanılan kadim coğrafyanın "su uyur, düşman uyumaz" gerçeğini defalarca öğrettiğini bildirdi. Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Dr. Faruk Özlü bu nedenle güçlü bir savunma sanayinin ülkenin istikbali için olmazsa olmazı olduğuna işaret ederek, şu değerlendirmelerde bulundu: "Her daim uyanık ve dinamik savunma sanayi için ülkemizin bütün kaynaklarını seferber ediyoruz. Bakanlık olarak savunma sanayimizin güçlenmesi için bu sürece katkı vermeye çalışacağız. Savunma sanayinde parolamız teknolojik üstünlüktür. Bunu yaparken yerli ve milli bir politikayı benimsiyoruz. Son 15 yılda başta savunma sanayimiz olmak üzere birçok sektörde yerlilik oranımızı istikrarlı bir biçimde artırdık. 2002 yılında yaklaşık yüzde 20'ler mertebesinde olan savunma sanayisindeki yerlilik oranını, bugün yüzde 65'lere taşıdık. Her türlü kara savunma aracını kendi imkânlarımızla tasarlamayı ve üretmeyi başardık. Karada, havada ve denizde yerli ve milli olmaya yemin ettik. Bu kapsamda KOBİ'lerimizin yetkinliğine inandık ve güvendik. Ülkemizin savunma ihtiyaçlarını karşılayan KOBİ'lerimize önemli oranda destek oluyoruz. Bu desteğin ve güvenin karşılığını da almaya başladık. Yerli ve milli teknoloji seferberliğinde özellikle KOSGEB'e KOBİ'lerimiz tarafından proje yağıyor. Daha önce imzalanan protokol kapsamında KOSGEB aracılığıyla teknoloji odaklı KOBİ'lere 5 milyon liraya kadar destek veriyoruz." Savunma sanayisinde yerli ve milli unsurlardan güç aldıklarını ve almaya da devam edeceklerini belirten Bakan Özlü, "Milli imkânlar ve kendi insan kaynağımızla ürettiğimiz silahların teknolojisi dünyadaki örnekleriyle yarışacak. Milli duruşumuzu, milli silahlarımızla güçlendireceğiz" ifadesini kullandı.
“Sürekli Dışarıdan Alacağınız Savunma Ürünleriyle Caydırıcılık Sağlamak, Savunma İhtiyacını Ortadan Kaldırmak Mümkün Değildir"
İmza töreninde konuşan Milli Savunma Bakanı Nurettin Canikli, kritik bir coğrafyada yer alan Türkiye'nin, stratejik konumundan dolayı ciddi risk ve tehditlerle karşı karşıya olduğunu ifade etti. Bakan Nurettin Canikli "Sadece bugün için geçerli olan bir tespit değil. Yıllardan beri Türkiye bu özelliği nedeniyle sürekli artan oranda tehditlerle, sınamalarla karşı karşıya kalmış ve kalmakta olan bir ülke. Bugünlerde de bu tehdidin boyutunun arttığını ve artmaya da devam edeceğini görebiliyoruz, tahmin edebiliyoruz" diye konuştu. Milli Savunma Bakanı Nurettin Canikli, sürekli tehditlerle karşı karşıya kalan Türkiye'nin özgürlüğünü, bağımsızlığını, toprak bütünlüğünü koruyabilmesi için savunma sanayisinde caydırıcı güce sahip olması gerektiğini belirterek, bunun başka ülkelerin üretimleriyle karşılayarak sağlanamayacağını vurguladı. Savunma ihtiyaçlarının yerli imkânlarla karşılanmasına yönelik çalışmaların Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın talimatı, yönlendirmesiyle 2002'den beri yoğun olarak sürdürüldüğünü aktaran Bakan Nurettin Canikli, yapılan imza töreninin de bunun bir sonucu olduğunu söyledi. Savunma sanayisindeki bazı ürünlerin fikir olarak ortaya çıkmasından Ar-Ge çalışmalarına, tasarımına kadar yerli imkanlarla yapıldığını vurgularken 2019'un ikinci yarısından itibaren kritik, çok yoğun teknoloji içeren ürünlerin tamamen yerli imkanlarla üretiminin sağlanacağını belirtti. Bakan Canikli güdümlü sistemler konusunda dışa bağımlılığın büyük oranda ortadan kalkacağını belirtirken, geleceğin savunma ve savaş sistemleri konsepti güdümlü mühimmat ve güdümlü sistemler üzerine olduğunu ve güdümlü olmayan hiçbir sistemin gelecekte savunma sanayisinde kıymeti olmadığını belirtti.
Konuşmaların ardından atılan imzalar kapmasında MKE Kurumu ile TÜBİTAK SAGE'nin; DUPAT Kapasite Artırımı ve MK-82-T Kalifikasyonu Projesi, Harp Başlığı Dolumu ve Roket Yakıtı Projesi, Kara Platformları Koruma Mühimmatı Projesi, Etkinliği Artırılmış Patlayıcı Üretim Altyapısı Makine/Teçhizat Tedariği Projesi, Deniz Mayını ve Su Altı Patlayıcı Projesi'nde ortak çalışması planlanıyor.